28 Temmuz 2011 Perşembe

BEZSİZ BEBEK:)

Eveeettt, nihayet bir sayfa daha kapandı, yeni bir sayfa açıldı Zeynep Duru'nun hayatında. Artık bebeklikten çıkıp çocuk oldu benim kızım. Bunun için kriter, bende bezmiş demek ki:)
Bez bırakma maceramız çok uzun sürmedi aslında. Oysa öyle yanlış bir zamanda başlamıştık ki... Bezi bırakmak için adım attığımız  hafta, okulu tatile girdi. Halbuki biz, kızımız okuldaki kurallara ve düzene çok uyduğu için, okul odaklı başlayalım ki, kısa sürede hallolsun diye düşünmüştük. Kreş 1 hafta ara verince, canı sıkıldığı için anneannede kalmak istedi. Bu 1 hafta boyunca anneannesi hiç altını bezlemedi, hep altı açık gezdi kızım. Hatta annem, bizim gece de bez takmadığımızı zannedip, uyuturken  de bezlememiş. Uyandığında hep kuru kalktı kızım, hiç kazası olmadı:) İlk zamanlar tam yetiştiremeyip birazcık da olsa iç çamaşırını ıslattığı oldu tabi. Ancak devamını hep klozete yaptı. Bu arada klozet demişken; çeşitli lazımlıklar almıştık Zeynep'e. Amacı dahilinde hiç kullanmadı onları, oyuncak gözüyle gördü hep. Biz de bunun üzerine, adaptör almaya karar verdik. Daha ilk denememizde adaptörü sevdi şansımıza. İlk zamanlar önce musluğu, sonra sifonu açarak, su sesi Zeynep'i teşvik etsin istedik. Etti de! Hem de fazlasıyla. Çünkü Zeynep artık musluk ya da sifon açmadan çişini yapmaz oldu. Neyseki babası çeşitli sohbet konuları açarak, dikkatini dağıtmayı başardı da, bu olay alışkanlık olmaktan çıktı.
Bezi bıraktıktan birkaç gün sonra farkettik ki, Zeynep kakasını yapmıyor! Hiç yapmıyor yani. Telaşlandık ve okulun psikoloğuyla konuştuk. Meğer ilk zamanlar bu tepkiler çok normalmiş. Zaten çok geçmeden ''anneeaaa kakaaam deldiii'' diyerek tuvalete koşmaya başladı:)  Kaka sorunumuz da böylece hallolmuş oldu.
Bu arada biz bez bırakma sürecinde hiçbir kitaptan ya da oyuncaktan yardım almadık. Her çocuk farklı tabi. Hatta bez bırakma süreci de çocuktan çocuğa değişiyor. Hazır olmasıyla alakalı en çok da. Bizim şansımız, Zeynep Duru'nun kreşe gidiyor olması, kreşteki diğer arkadaşlarının da bez bırakma sürecinde olmaları ve birbirlerini görerek teşvik olmalarıydı. Öğretmenimizin de bu konuda çok tecrübeli ve yol gösterici olması da cabası tabi:)
Neyse ki bez bırakma hikayemiz bu hafta tamamen halloldu. Uzun sürseydi, devam eder miydik bilemiyorum. Çünkü kızımın kreş öğretmeni, kızımın üzerinde çok çok emeği olan, 1 yıldır her konuda en büyük yardımcımız olan Ayşe öğretmenimiz, bu hafta görevinden ayrılıyor:( Bu Zeynep için çok büyük bir şok, büyük bir üzüntü olacak. Bezi bırakmada en büyük yardımcımız, yol göstericimiz olan öğretmenimizin yokluğu, eğer tam olarak bu işi halletmeseydik, başa dönmemize sebep olabilirdi. Tabi ki öğretmenimizin gidişine çok çok üzülüyoruz ama, bezi bu süre içinde bıraktığımız için de ayrıca mutluyuz.
İşte bizim kısa ve öz bez bırakma hikayemiz. Darısı diğer zorlu yolculuklara artık:)))

21 Temmuz 2011 Perşembe

İYİ Kİ DOĞDUN KUZUM, İYİ Kİ DOĞURDUM SENİ

Çocuktum, annemle babamın çocukları. Sonra büyüdüm, hayatımın aşkıyla tanıştım, sevgili oldum, eş oldum. Tamam dedim, ''oldum'' ben, tamamlandım. Değilmiş işte, öyle değilmiş. Olmamışım, tam değilmişim, bir yanım eksikmiş. ''Anne'' olmalıymışım, asıl o zaman ben, ''ben'' olurmuşum. Oldum da! Senin varlığınla tamamlandım ben güzel kızım. Senden önce her renk siyah-beyazdı hayatımda. Sen dünyama geldikten sonra öğrendim ben, turuncunun, pembenin,yeşilin varlığını. Hayatımın rengi, kalbimin ritmi oldun sen Zeynep'im.
Nefesim, mucizem, ışığımsın sen benim, canım yavrum. İyi ki Allah'ım seni bana hediye etti, iyi ki baban bana bu mutluluğu yaşattı, iyi ki doğurdum seni annecimmmm.... Bugün senin doğum günün. 2 yaşına giriyorsun bugün, koskoca 2:)
Nasıl geçti zaman, neler yaşandı bu 2 yılda.... Kolay olmadı sana kavuşmamız bebeğim. Baban ve ben çok istedik, çok bekledik seni. Anneannen,deden,dayıların,teyzen, herkes büyük bir heyecan ve mutlulukla karşıladı gelişini. İlk göz ağrımızsın ne de olsa.
21 temmuz; benim seni doğurduğum gün, doğumgünün. Aslında benim de doğumgünüm. Bir bebek doğar, bir anne doğarmış. Ben de o gün ''anne Ezgi'' oldum. Hayatımdaki sıfatların en güzeli, en anlamlısı, en önemlisi. Büyümemişim meğer o ana dek, seni beklemişim kuzum. Seninle birlikte büyüdüm, yeniden öğrendim herşeyi, hayatı. Bütün ezberlerim silindi gitti ama daha yeni başlıyoruz annecim. İkimizin de öğreneceği, birbirimize öğreteceği o kadar çok şey var ki...


İYİ Kİ DOĞDUN CANIM YAVRUM, İYİ Kİ DOĞURDUM SENİ. NEŞEN, MUTLULUĞUN DAİM OLSUN. ALLAH'IM GÜLÜMSEMENİ YÜZÜNDEN EKSİK ETMESİN. HEP BİRLİKTE NİCE MUTLU YILLARA....... SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNEMMMMMMM....

20 Temmuz 2011 Çarşamba

YORUMSUZ




Ah ne zormuş bitsin demek
Hala severken seni
Dudaklarını öpmemek
Bir yabancı gibi

Bilirsin ayrılık konusunda
İyi değiliz ikimiz de
Bir kıvılcım yeterdi her zaman
Koşup geri dönmemize

Değmesin ellerimiz
Buluşmasın bu gözler
Yine erir gideriz
Unutulur yeminler

Biz hiç beceremedik
Sevmeyi de terk etmeyi de
Aşk kokan dudakların
Karşısında direnmeyi de

Biz hiç beceremedik
Sevmeyi de terk etmeyi de
Aşk dolu mısraların
Karşısında direnmeyi de

İşte bir kez daha
Durup karşında
Belki de son defa
Soruyorum sana

Bitti mi hikayemiz?
Bu ne biçim son böyle?
Değmez miydi sevgimiz
Savaşıp direnmeye?

Değmesin ellerimiz
Buluşmasın bu gözler
Yine erir gideriz
Unutulur yeminler

Biz hiç beceremedik
Sevmeyi de terk etmeyi de
Kendimize sahip çıkıp
Dünyayla yüzleşmeyi de

Biz hiç beceremedik
Sevmeyi de terk etmeyi de
Korktuğumuz o gözlerin
Karşısında direnmeyi de

Bitmesin hikayemiz...

2 YAŞA 1 KALA

Kuzum, canımın içi, yaşama sebebim, nefesim.... Yarın  senin doğum günün, bu hayattaki 2. yılın. Büyüdün be kuşum, kocaman oldun:) Nasıl tutacağım, nasıl yıkayacağım, nasıl giydireceğim diye düşünmüyor muydum ben daha dün? Şimdi nerdeyse kendin yıkanıp, kendin giyiniyorsun. Bezini bile bıraktın artık:) Evet büyüdün, bunları yapacak kadar hem de. Ancak benim için hala minicik bir bebeksin yavrum. Düştüğünde anneeee diye kucağıma atlayan, geceleri acıkıp ''çüüt'' diye seslenen, babasından başkasına ''aşkım,'' annesinden başkasına ''tatlım'' dedirtmeyen bir bebeksin sen daha... Hala ilk doğduğun günkü gibi süt kokuyorsun, miss gibi. Hala gülerken dudağının bir tarafı kıvrılıyor baban gibi:) Ve hala en çok babanı seviyorsun:)
Yarın senin doğum günün güzel kızım. Bugünden yazmak, kutlamak istedim, aklımdakiler uçmadan. Yarın, yani büyük gün, annenin ağzından bir mektup okuyacaksın. 2 yaşındaki dünyalar güzeli bir kıza, annesinin ağzından yazılmış, akla ilk gelen kelimelerle donatılmış bir mektup.
Yarını bekle küçüğüm............